Kadıköy Yeni Escort

Kadıköy Yeni Escort Melis, 29 yaşında, evli bir kadındı; uzun boylu, ince ama dolgun hatlara sahipti, göğüsleri sıkı ve biçimli, kalçaları geniş ve yuvarlak, beli ince bir kavisle zarifti; bedeni her hareketinde çekici bir ritim yayıyordu. Açık kumral saçları uzun ve dalgalı, yağmurdan sırılsıklam, omuzlarından aşağı süzülüyor, bazı teller yanaklarına, göğüslerinin üstüne ve ensesine yapışmış, dudaklarının yanına ıslak bir iz düşürmüştü; saçları sokak lambalarının ışığında altın tonlarla parlıyordu, uçları sudan ağırlaşmış, yüzüne düşen teller dudaklarına sürtünüyordu. Mavi gözleri berrak ama tedirgin bir ifadeyle ışıldıyor, yanakları soğuktan ve yağmurdan pembelenmiş, dudakları ince ama dolgun, nemli ve hafif aralıktı; elleri sürekli hareket halindeydi, saçlarını düzeltiyor, kıyafetlerini çekiştiriyor, huzursuz bir zarafet sergiliyordu. Üzerinde ince, beyaz bir tişört ve dar, mavi bir kot şort vardı; tişört yağmurdan sırılsıklam, göğüslerini sıkıca sarmış, meme uçları sertleşmiş, kumaşın altında koyu gölgeler çiziyor, kumaş tenine yapışmış, göğüslerinin yuvarlaklığı ve belinin kavisleri tamamen belirginleşmişti; şort kalçalarına sıkıca oturuyor, yuvarlak yanakların her çizgisi kumaşın altında ortaya çıkıyor, kasıklarında ıslaklık kumaşı koyulaştırmış, iç çamaşırının ince kenarları hafifçe görünüyordu. Bacakları uzun, bronz ve pürüzsüz; ayaklarında siyah spor ayakkabılar, ayakkabılar sudan ağırlaşmış, parmak uçlarında açık mavi oje parlıyordu, ayak bileklerinde yağmur damlaları birikmişti.
Kadıköy Escort Melis, o akşam Kadıköy’deki bir arkadaşının evinden dönüyordu; otobüsü kaçırmış, telefonunun şarjı bitmiş, yağmurun altında otostop çekmek zorunda kalmıştı. Bu saatte kimse durmaz… ama başka çarem yok, diye düşündü, kalbi hızlandı, teşhirci yanı devreye giriyor, tişörtün altındaki göğüslerinin belirginliği ve şortun kasıklarına gömülmesi ona tuhaf bir heyecan veriyordu, ama aynı zamanda korku içini sarıyordu. Elini kaldırdı, parmakları titrerken yoldan geçen arabaların ışıklarına baktı, yağmur yüzünden süzülüyor, dudaklarına doluyor, tuzlu bir tat bırakıyordu.
Bir süre sonra, sokakta eski bir minibüs belirdi; farları yağmurda bulanık bir ışık yayıyor, motorun boğuk gürültüsü rüzgârı delip geceye karışıyordu. Minibüs yavaşladı, Escort Kadıköy Melis’in yanında durdu, cam aşağı kaydı, içinden üç adamın yüzü göründü. Sürücü, 40’larında, iri yapılı, kısa siyah saçları terden ve yağmurdan nemli, yüzü köşeli, koyu kahverengi gözleri Melis’in bedeninde dolaşıyor, dudakları kalın ve ıslak, sesi boğuktu; adı Hakan’dı, üzerinde gri bir tişört ve kot pantolon vardı, tişört göğsüne yapışmış, kasıklarında terden koyulaşmış bir iz vardı. Yanında oturan Tolga, 35 yaşında, uzun boylu, kaslı, koyu kahve saçları kısa, yeşil gözleri keskin ve baştan çıkarıcıydı; üzerinde siyah bir atlet ve şort, göğsü kaslı ve terden parlıyordu. Arka koltukta Can, 30’larında, ince yapılı, açık kumral saçları rüzgârda dağınık, mavi gözleri derin ve çekiciydi; beyaz bir tişört ve şort giymiş, terden göğsü ışıldıyordu.
Hakan, “Bu yağmurda ne işin var, güzelim?” dedi, sesi tok ama içinde bir ima, gözleri Melis’in sırılsıklam tişörtüne kaydı, meme uçlarının kumaş altındaki gölgeleri dikkatini çekti, Bu kadın… bu halde burada, şansım yaver gitti, diye düşündü, dudaklarını yaladı. Melis, “Yolda kaldım… yardım eder misiniz?” diye mırıldadı, sesi titrekti, Bana yardım etmeliler… ama bu bakışlar, diye düşündü, kollarını göğsüne kavuşturdu, ama tişört göğüslerine yapıştı, meme uçları daha belirginleşti. Tolga, “Hadi bin, üşüyeceksin, bir yere kadar götürelim,” dedi, sesi yumuşak ama baştan çıkarıcı, gözleri Melis’in şortuna kaydı, Bu kalçalar… çok güzel, diye düşündü, kapıyı açtı, eliyle Melis’e işaret etti.
Melis, “Teşekkürler… ama sadece yardım istiyorum,” dedi, sesi kararlıydı, Biniyorsam dikkatli olmalıyım, diye düşündü, arka kapıya yöneldi, Can kapıyı açarken Melis minibüse bindi, arka koltuğa oturdu, Can yanına kaydı, kapıyı kapattı. Hakan motoru çalıştırdı, minibüs hareket ederken Melis’in tişörtünden damlalar koltuğa süzüldü, vajinasında bir sıcaklık hissetti, Bu adamlar… beni süzüyorlar, diye düşündü, bacaklarını kapattı, ama şort kasıklarına gömüldü, tanganın ipi göründü.
Adamların İlk Adımları: Yazma ve Melis’in Sert Reddiyesi
Hakan, aynadan Melis’e baktı, “Bu tişörtle üşümez misin? Bir içki vereyim, ısın,” dedi, sesi boğuk, gözleri Melis’in göğüslerinden bacaklarına kaydı, Bu göğüsler… çok sıkı görünüyor, diye düşündü, torpido gözünden bir viski şişesi çıkardı, kapağını açtı, viskinin keskin kokusu minibüsün içini doldurdu, şişeyi Melis’e uzattı. Melis, “Hayır, istemiyorum, teşekkürler,” diye cevap verdi, sesi sertti, Bana yazıyor… dikkatli olmalıyım, diye düşündü, şişeyi itti, ama Hakan, “Hadi, bir yudum, üşümüşsündür,” diye ısrar etti, eli Melis’in omzuna kaydı, parmakları tişörtün üzerinden kaygan bir iz bıraktı, Bu ten… çok yumuşak, diye düşündü.
Tolga, ön koltuktan arkaya döndü, “Melis, ismin bu mu? Güzelmiş… kocan evde mi bekliyor?” dedi, sesi çekici ama içinde bir ima, gözleri Melis’in şortuna kaydı, Bu bacaklar… çok uzun, çok çekici, diye düşündü, elinde bir bira kutusu, kutuyu açarken köpük parmaklarına taştı, birayı yudumlarken Melis’e bakmayı sürdürdü. Melis, “Evet, kocam evde… lütfen, sadece yardım edin,” dedi, sesi titrek ama kararlıydı, Bana yazıyorlar… Kaan olsa ne derdi? diye düşündü, bacaklarını daha sıkı kapattı, ama tişört göğüslerine yapıştı, meme uçları kumaşa sürtündü, vajinasında bir sıcaklık yayıldı.
Can, Melis’in yanına daha çok yaklaştı, “Melis, yağmurda böyle… üşürsün, gel, şunu iç,” dedi, elinde bir bira kutusu, kutunun yüzeyi soğuktan terlemiş, avucunda kaygan bir iz bırakıyordu, kutuyu Melis’in dudaklarına yaklaştırdı, Bu dudaklar… çok tatlı, diye düşündü, bira kutusunu hafifçe eğdi, bir damla Melis’in çenesine damladı. Melis, “Hayır, istemiyorum, lütfen, sadece eve götürün…” diye yalvardı, sesi sertti, Beni rahat bırakın… neden bu kadar ısrar ediyorlar? diye düşündü, Can’ın elini itti, ama Can, “Bir şey olmaz, Melis, biraz eğleniriz,” diye ısrar etti, eli Melis’in bacağına kaydı, parmakları şortunun kenarına sürtündü, Melis titredi, “Lütfen, yapmayın…” diye ağladı, ama vajinasında bir sıcaklık yayıldı.
Uzun Uzun Taciz: Melis’in Çaresizliği ve Yoğun Detaylar
Hakan, minibüsü tenha bir sokağa saptı, “Melis, sakin ol, bir yere kadar götüreceğiz,” dedi, ama sesi boğuk ve tehditkârdı, minibüsü durdurdu, ön koltuktan arkaya geçti, Bu kadın… bu tişörtle burada, dayanamam, diye düşündü, eli Melis’in omzuna kaydı, parmakları tişörtün üzerinden göğüslerine süzüldü, tişörtü yukarı sıyırdı, göğüsleri serbest kaldı, meme uçları sertleşmiş, yağmurdan ve terden parlıyordu, pembe bir tonda ışıldıyordu, Hakan parmaklarını meme uçlarına bastırdı, sıkarken Melis’ten boğuk bir inleme koptu, “Hayır, durun, istemiyorum!” diye bağırdı, sesi titrek ve çaresizdi, elleriyle Hakan’ı itmeye çalıştı, ama Hakan göğüslerini avuçladı, Bu göğüsler… çok sıkı, diye düşündü, ağzını Melis’in meme uçlarına bastırdı, diliyle yaladı, ıslak ve sıcak bir iz bıraktı.
Tolga, Melis’in diğer yanına geçti, “Melis, direnme, eğleneceğiz,” dedi, şortunu sıyırdı, erkekliği uzun ve kalın, ucu nemli, kasıklarından ter ve tuz kokusu yayılıyordu, damarları nabız gibi atıyordu, elini Melis’in bacağına kaydırdı, parmakları şortunun kenarına sürtündü, tanganın ipini çekiştirdi, Bu bacaklar… çok yumuşak, diye düşündü, şortu aşağı kaydırdı, Melis’in vajinasının üst kısmı açığa çıktı, nemden kaygan, kasıklarındaki ter damlaları koltuğa süzülüyordu, Tolga parmaklarını vajinasına kaydırdı, kayganlık parmaklarında hissedildi, “Melis, sırılsıklamsın,” dedi, parmakları içeri kayarken Melis titredi, vajinası parmaklarını sıkıca sardı, Bu ıslaklık… çok sıcak, diye düşündü, Melis, “Lütfen… yapmayın…” diye ağladı, ama vajinasında bir yanma yayıldı.
Can, Melis’in önüne geçti, şortunu indirdi, erkekliği ince ama uzun, ucu kırmızı ve nemli, kasıklarından ter kokusu yayılıyordu, “Melis, sakin ol,” diye fısıldadı, elini Melis’in göğsüne kaydırdı, tişörtü tamamen sıyırdı, göğüslerini avuçladı, parmakları meme uçlarını sıkarken, Bu tat… çok tatlı, diye düşündü, ağzını Melis’in göğüslerine bastırdı, dili meme uçlarında gezindi, ıslak ve sıcak bir iz bıraktı, diğer eli Melis’in kalçasına kaydı, şortu tamamen çekti, tangayı yana kaydırdı, vajinasına sürtündü, kayganlık parmaklarında hissedildi, Melis titredi, “Hayır… istemiyorum…” diye ağladı, ama vajinasındaki sıcaklık artıyor, kasıkları terden ve zevkten sırılsıklam olmuştu.
Melis’in Çaresiz Rızası ve Yoğun Erotik Tutku
Melis, uzun bir direnişten sonra pes etti, “Tamam… ama hızlı olsun,” diye fısıldadı, sesi titrek ve boğuktu, gözyaşları yanaklarından süzülürken vajinasındaki sıcaklık ve ıslaklık direncini tamamen yendi, Başka çarem yok… ama zevk alıyorum, diye düşündü, gözleri kapandı, bedeni teslim oldu. Tolga, şortunu tamamen indirdi, erkekliği sert ve kalın, ucu kırmızı ve nemli, kasıklarından ter ve tuz kokusu yayılıyordu, damarları nabız gibi atıyor, erkekliğini Melis’in vajinasına yavaşça sürtündü, ucu vajinasının dudaklarına baskı yaparken kayganlık hissetti, “Melis, hazırsın,” diye hırladı, vajinasına sertçe girdi, her baskıda kasıkları Melis’in kalçalarına çarptı, koltuk gıcırdadı, Melis’in vajinası Tolga’yı sıkıca sardı, içindeki kayganlık ve sıcaklık Tolga’nın erkekliğini yuttu, Melis’in göğüsleri sallandı, meme uçları havada titreşirken ter damlaları göğüslerinden koltuğa süzüldü, Melis zevkten inledi.
Serkan, Melis’in arkasına geçti, şortunu indirdi, erkekliği uzun ve kalın, ucu nemli, kasıklarından ter kokusu yayılıyordu, “Sakin ol,” diye fısıldadı, parmaklarını ağzına götürdü, tükürükle ıslattı, Melis’in arka deliğine kaydırdı, parmakları içeri kayarken darlık sardı, Melis titredi, Serkan erkekliğini bastırdı, ucu arka deliğine baskı yaparken Melis çığlık attı, “Hayır…” diye inledi, ama Serkan içeri kaydı, her itişte kalçaları titredi, kasıkları Melis’in yuvarlak yanaklarına çarptı, ter damlaları Melis’in kalçalarına süzüldü, Melis’in bedeni zevkle sarsıldı.
Can, Melis’in önüne geçti, şortunu indirdi, erkekliği ince ama uzun, ucu kırmızı ve nemli, kasıklarından ter kokusu yayılıyordu, “Aç ağzını,” diye hırladı, eli Melis’in saçlarına kaydı, Melis ağzını açtı, Can erkekliğini içeri kaydırdı, Melis’in dudakları şaftı sıkıca sardı, diliyle başı yaladı, tuzlu tat ağzına yayıldı, emerken ağzı sıkıca kapandı, Can inledi, Melis ağzını hızlandırdı, ağzından tükürük sızdı, çenesine damladı, göğüslerine aktı.
Üçü ritim buldu; Tolga vajinasında, Serkan arka deliğinde, Can ağzında, Melis zevkten titredi, boşaldı, adamlar da boşaldı, sıvılar koltuğa damladı, Melis yığıldı, teni ter ve zevkle kaplıydı.